ELEKTRİKSEL KUVVET

  • Yüklü cisimler arasında bir itme ya da çekme kuvveti vardır. Bu kuvvet elektriksel kuvvet ya da coulomb kuvveti olarak bilinir.
  • Yükler arasındaki kuvvet yüklerin çarpımı ile doğru orantılı aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılıdır.


  • Yükler arasındaki itme ya da çekme kuvveti daima birbirine eşit, zıt ve yükleri birleştiren doğrultu üzerindedir.

Elektriksel Kuvvet Soruları ve Çözümleri

ELEKTRİK ALAN

  • Yükün elektriksel etkisini gösterebildiği alandır.
  • Birim yük başına düşen elektriksel kuvvettir.
  • E ile gösterilir.
  • Vektörel bir büyüklüktür.
  • Birimi N/C dur.
Şekilde +q ve -q yükünün +1 birim yükün olduğu noktadaki elektrik alanları gösterilmiştir.
Yükün kendisinden d uzakta oluşturduğu elektrik alanın matematiksel modeli


ELEKTRİK ALAN KUVVET ÇİZGİLERİ

  • Yükün etrafındaki elektrik alanın varlığı elektrik alan – kuvvet çizgileri ile gösterilir.
  • Çizgiler + yükten çıkar – yüke gelirler.
  • Çizgiler kesişmezler.

YÜKLÜ KÜRENİN ELEKTRİK ALANI

Kürelerin tüm yüklerinin dışında toplandığı kabul edilir. Yüklü küre için elektrik alan şiddetinin uzaklığı bağlı grafiği

Elektrik Alan Soruları ve Çözümleri

a) Birleşim İşlemi
A kümesi ile B kümesinin bütün elemanlarından oluşan kümeye, bu iki kümenin birleşimi denir.
A ∪ B şeklinde gösterilir. A ∪ B kümesi aşağıdaki şekildeki taralı bölgedir.kümeler birleşim
Kümelerde birleşim ile ilgili özellikler;
A ∪ A = A (Tek kuvvet özelliği)

A ∪ Ø = A

A ∪ E = E

A ∪ B = B ∪ A (Değişme özelliği)

(A ∪ B) ∪ C = A ∪ (B ∪ C) (Birleşme özelliği)

A ∪ B = Ø ise A = Ø ve B = Ø dir.

A ⊂ B ise A ∪ B = B dir.
b) Kesişim İşlemi
A kümesi ile B kümesinin ortak elemanlarından oluşan kümeye, bu iki kümenin kesişimi denir.
A ∩ B şeklinde gösterilir.kümeler kesişimA ∩ B kümesi taralı bölgedir.
Kümelerde kesişim ile ilgili özellikler;

A ∩ A = A dır. (Tek kuvvet özelliği)

A ∩ Ø = Ø ∩ A = Ø

A ∩ E = E ∩ A = A

A ∩ B = B ∩ A (Değişme özelliği)

(A ∩ B) ∩ C = A ∩ (B ∩ C) (Birleşme özelliği)

A ∪ (B ∩ C) = (A ∪ B) ∩ (A ∪ C) (Birleşimin kesişim üzerine dağılma özelliği)

A ∩ (B ∪ C) = (A ∩ B) ∪ (A ∩ C) (Kesişimin birleşim üzerine dağılma özelliği)

A ⊂ B ? A ∩ B = A

A ? Ø ve B ? Ø olmak üzere,
A ∩ B = Ø ise A ile B kümelerine ayrık kümeler denir.
ayrık kümeler
A ile B ayrık kümeler

s(A ∪ B) = s(A) + s(B) – s(A ∩ B)

s(A ∪ B ∪ C) = s(A) + s(B) + s(C) – s(A ∩ B) – s(A ∩ C) – s(B ∩ C) + s(A ∩ B ∩ C)
c) Tümleme İşlemi
E, evrensel küme ve A ⊂ E olsun.
Evrensel kümede olan fakat A kümesinde olmayan bütün elemanların oluşturduğu kümeye A nın tümleyeni denir ve Aı ile gösterilir.
tümleme kümeler
Taralı bölge A kümesinin tümleyenidir.

A ∩ Aı = Ø

A ∪ Aı = E

Øı = E, Eı = Ø

(Aı)ı = A

s(A) + s(Aı) = s(E)

A ⊂ B ? Bı ⊂ Aı

(A ∪ B)ı = Aı ∩ Bı (De Morgan kuralı)

(A ∩ B)ı = Aı ∪ Bı (De Morgan kuralı)
d) Fark İşlemi
A ve B herhangi iki küme olsun. A kümesinin elemanları içinden varsa B kümesinin elemanları çıkarılarak elde edilen kümeye “A fark B” kümesi denir ve A \ B ya da A – B şeklinde gösterilir.
kümelerde fark
A – A = Ø

E – A = Aı

A – B = A ∩ Bı

A ? B ise A – B ? B – A

A – Ø = A, Ø – A = Ø

(A – B) ∪ B = A ∪ B

(A – B) – C = A – (B ∪ C)
KÜMELERDEKİ İŞLEMLERLE PROBLEM ÇÖZÜMÜ
problem çözümü şekilYukarıdaki venn şemasında Almanca bilenlerin kümesi A, Fransızca bilenlerin kümesi F ile gösterilmiştir.

Almanca bilenlerin sayısı s(A) = x + y

Fransızca bilenlerin sayısı s(F) = y + z

Almanca bilmeyenlerin sayısı s(Aı) = t + z

Fransızca bilmeyenlerin sayısı s(Fı) = x + t

Almanca ve Fransızca bilenlerin sayısı s(A ∩ F) = y

Almanca veya Fransızca bilenlerin sayısı s(A ∪ F) = x+y+z

Almanca bilip, Fransızca bilmeyenlerin sayısı s(A – F) = x

Fransızca bilip, Almanca bilmeyenlerin sayısı; s(F – A) = z

Yalnız bir dil bilenlerin sayısı; s(A – F) + s(F – A) = x + z

Bu dillerin hiçbirini bilmeyenlerin sayısı, s(A ∪ F)ı = t

Bu iki dilden en az birini bilenlerin sayısı; s(A∪F)= x+y+z

Bu iki dilden en çok birini bilenlerin sayısı; s(A ∩ F)ı = x+z+t dir.
Doğal AfetNedir?

En geniş anlamı ile insanlara zarar veren olaylara Doğal Afet denir. Başka bir ifade ile can ve mal kaybına yol açan doğal olaylardır. Afetin ilk özelliği doğal olması, ikincisi can ve mal kaybına neden olması bir diğeri ise çok kısa zamanda meydana gelmesi ve son olarak da başladıktan sonra insanlar tarafından engellenememesidir. Bazı afetlerin yeryüzünün nerelerinde daha çok olduğu bilinmektedir. Örneğin deprem, heyelan, çığ, sel, don ve bazı afetlerin sonuçları depremde olduğu gibi doğrudan ve hemen ortaya çıkar. Ama kuraklıkta olduğu gibi bazılarının sonuçları ise uzun bir zaman sonra ve dolaylı olarak görülür.


Doğal AfetlerNelerdir?

Jeolojik Doğal Afetler:

DEPREM: Deprem, yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayıdır. Magma üzerinde yüzen levhalar konveksiyonel akım sayesinde sürekli hareket halindedir. Kıtaların hareketi ile plato sınırlarında kaynama ve ayrılmadaki sürtünmeden oluşan kinetik enerjinin aniden büyük bir güçle boşalabilir. Yer katmanlarında oluşan şok dalgalarının sebep olduğu doğa olayına deprem denir. Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına "Sismoloji" denir.
 
HEYELAN: Heyelan ya da toprak kayması, zemini kaya veya yapay dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın yerçekimi, eğim, su ve benzeri diğer kuvvetlerin etkisiyle aşağı ve dışa doğru hareketidir. Kayalardan, döküntü örtüsünden veya topraktan oluşmuş kütlelerin, çekimin etkisi altında yerlerinden koparak yer değiştirmesine heyelan denir. Bazı heyelanlar büyük bir hızla gerçekleştikleri halde bazı heyelanlar daha yavaş gerçekleşirler. Heyelanlar yer yüzünde çok sık meydana gelen ve çok yaygın bir kütle hareketi çeşididir ve aşınmada önemli rol oynarlar. Büyük heyelanlar aynı zamanda topografyada derin izler bırakırlar.Türkiye'de en fazla görülen yerler Karadeniz Bölgesi'nde özellikle Doğu Karadeniz şerididir.

YANARDAĞ PATLAMALARI: Yanardağ ya da Volkan, magmanın (dünyanın iç tabakalarında bulunan, yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkla erimiş kayalar), yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş sisteminde bulunan kayalık gezegen ve aylarda (bazıları çok aktif olan) birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından dünyada, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır.Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji (yanardağbilimi) denir.
Endonezya'daki Java Adasında bulunan Semeru Yanardağı. Öte yandan, eğer magma düşük oranlarda (%52'den az) silika içerirse, lava "mafik" adı verilir ve püskürürken çok akışkan hale gelir ve uzun mesafelerce akabilir. Mafik lav akışının iyi bir örneği, İzlanda'nın neredeyse coğrafî merkezindeki bir püskürme yarığının aşağı yukarı 8.000 yıl önce oluşturduğu Büyük Thjórsárhraun akıntısıdır. Bu lav akıntısı, 130 km ötedeki


Meteorolojik Doğal Afetler(Hava Olayları):

SEL: Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir.Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kitleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak yatağından çıkar ve "sel" adı verilen bir doğal felakete neden olur.

ÇIĞ: Çığ, farklı nedenlerden dolayı dağdan aşağıya doğru kayan büyük kar kütleleridir. Bol kar yağışı olduğunda, taze kar tabakasının alttaki eski tabakayla iyi kaynaşmaması sonucu,rüzgarın kaldırdığı büyük bir kar kitlesinin aşağı inerek alttaki kar tabakası üzerinde kayması sonucu, ve bir hayvan veya kayakçının oynak kar tabakasını çiğneyerek harekete geçirmesi sonucu çığ oluşabilir.

FIRTINA: Hızlı esen rüzgar kendi kuvvetinin yanında çevresini de etkiler. Öncelikle estiği denizde veya okyanusta suları kabartarak büyük dalgalar oluşturur. Fırtınaya yakalanan yelkenli tekneler, herhangi bir liman ya da marinaya sığınamayacak kadar açıktaysalar, fırtınaya hazırlık yapmaları gerekir. Şiddetli rüzgara karşı yapılacak en etkili önlem, yelkene camadan vurmaktır. Bunun anlamı yelkenin alanını küçülterek, rüzgardan daha az faydalanmaktır. Bu şekilde rüzgarın tekneyi bayıltıcı etkisinin birazda olsa önüne geçilmiş olunur. O da yetmiyorsa teknedeki ana yelken indirilir ve ön yelkenle (flok veya cenova) seyire devam edilir.

KURAKLIK: Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğin kaynaklana su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda ve yerde meydana gelebilir. Kuraklık genellikle yavaş gelişir ve sıklıkla uzun bir dönemi kapsar. Kurak iklimlerin hüküm sürdüğü yerlerdeki hayvanlar ve bitkiler, nem eksikliğinden ve yüksek değişkenlikteki yağıştan dolayı olumsuz etkilenirler.

ORMAN YANGINI: Orman yangını, doğal ya da insani sebeplerden ortaya çıkan ormanların kısmen veya tamamen yanmasıdır. Yıldırım düşmesi,yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle çıkan yangınlar ve sigara, tarımsal ürünler nedenli çıkan insan kaynaklı orman yangınları vardır. Ormanların yanması ekolojik olarak bir çok zarara sebep olur. İklim değişikliği ve kuraklık başlıca sonuçlardır.

HORTUM: Hortum, kümülus bulutları ile bağlantılı olarak silindir şekilinde dönerek gezen bir rüzgâr türüdür. Bu "hortum" bulutlardan yere kadar uzanır ve büyük yıkıcı güce sahip olan bir doğa felâketidir. Hortumlar hakkında bir bilimsel teori ilk olarak 1917 yılında Alfred Wegener tarafından üretilmiştir ve bu teori günümüzde de doğru olarak kabul edilmektedir. Bir denizin ya da gölün üzerinde meydana gelen bir hortum, yerden emdiği sular ile bir "Su hortumu" oluşturur.

Teknolojik Afetler:

  1. Sınai Patlamalar
  2. Baraj Patlamaları

İnsan Kökenli Afetler:
  1. Yangınlar
  2. Hava, Su, Çevre Kirlenmeleri
  3. Ulaşım Kazaları

Afetin Özellikleri - Sonuçları Nelerdir?

  1. Çeşitli güç ve genişlikte olurlar,
  2. Alt yapıyı bozarlar,
  3. Şok tesiri yaparlar,
  4. Ölüm, sakatlık ve öksüz kalma gibi sonuçlar doğururlar,
  5. Bulaşıcı ve salgın hastalıkların çıkmasına neden olurlar (tifo, tifüs, sarılık vb. ),
  6. Yörenin ekonomik yapısını bozarlar,
  7. Devletin planladığı yatırımları geciktirirler.

icisleriafad.gov.tr sitesinden alınmıştır.
Dağlar, denizler, ormanlar, hayvanlar, güneş gibi oluşumunda insan etkisi olmayan, doğada bulunan her şey doğal unsurlar içinde yer almaktadır. İnsanların doğada ihtiyaçlarını karşılamak için yapmış olduğu her faaliyet ise beşeri unsurlar içinde yer almaktadır.
Doğa ile insan sürekli etkileşim içerisindedir. Doğal çevredeki şartlar insanların hem karakterlerini hem de beslenme, giyinme ve barınma şekillerini etkilemektedir. Güneydoğu Asya’da halkın temel besin kaynağı pirinç iken Orta Asya’da tahıl olması, kıyılarda yaşayan insanların balık tüketiminin karasal bölgelerde yaşayanlara göre fazla olması, ormanlık alanlarda ahşap, kurak bölgelerde kerpiç evlerin görülmesi bu duruma verilecek örneklerden bazılarıdır.
İnsanın yaşadığı bu doğal ortam, atmosfer (hava küre), litosfer (taş küre), hidrosfer (su küre) ve biyosfer (canlılar küresi) olmak üzere dört temel ortamdan oluşmaktadır.

Doğa ve İnsan Etkileşimi

Doğanın İnsana Etkisine Örnekler
  • Ilıman iklim kuşağında nüfusun yoğun olması
  • Dağlık alanlarda nüfusun seyrek olması
  • İklimin elverişli olduğu alanlarda tarımsal faaliyetlerin yoğun olması
  • Soğuk ve sıcak iklim bölgelerinde giyim, beslenme, barınma alışkanlıklarının farklı olması
  • Okyanus kıyılarında balıkçılık faaliyetlerinin yoğun olması
  • Engebeli alanlarda yol yapım maaliyetlerinin yüksek olması
  • Güneşlenme süresinin fazla olduğu alanlarda tarım ve turizmin daha yoğun olması
İnsanın Doğaya Etkisine Örnekler
  • Fosil yakıt kullanımının çevresel etkileri
  • Orman tahribatının çevresel etkileri
  • Şehirleşmenin artmasıyla tarım alanlarının ve ormanlık alanların hızla daralması
  • Ulaşım faaliyetleri için yapılan yollar, tüneller, köprüler ve kanalların çevresel etkileri
  • Tarım, enerji ve su ihtiyacı için yapılan barajların çevresel etkileri
  • Sulak alanların tarım faaliyetleri için kurutulmasının çevresel etkileri

bilgenc.com sitesinden alınmıştır.
İnsanların ürettikleri çeşitli ham ve işlenmiş maddelerin, haberlerin bir yerden başka bir yere nakledilmesine ulaşım veya ulaştırma denilmektedir.

BAŞLICA ULAŞIM YOLLARI

1. Kara Yolları

Ülkemizde en yaygın olan ulaşım türüdür. Yük taşımacılığının % 70'i, yolcu taşımacılığının da %90'ı karayolu ile yapılmaktadır. Özellikle 1950'li yıllardan sonra, karayolu yapımı artmış ve ulaşım araçları çoğalmıştır. Ülkemizdeki en işlek karayolları, Edirne, İstanbul, Ankara, Adana arası ile İstanbul, Bursa, İzmir arası ve İzmir, Aydın, Denizli arasıdır. Modern karayolu olan otoyollar ülkemizde sadece Edirne, İstanbul, Bolu ve Ankara arasında,Adana, Hatay çevresinde ve İzmir çevresinde bulunur.

2. Demir Yolları

Türkiye’de İlk demiryolu hattı 1866 yılında İzmir - Aydın arasında kurulmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryoluna önem verilmiştir. 

Ancak, 1950'li yıllardan sonra, karayollarına daha çok önem verildiğinden demiryolu yapımı azalmıştır. Şu anda, ülkemizde 8200 km uzunluğunda demiryolu ağı vardır. 

Bu uzunluk yeterli değildir. Sözgelimi, Almanya’da 43 bin, Fransa’da 34 bin, İtalya’da 29 bin km lik demiryolu ağı bulunmaktadır.

3. Deniz Yolları

Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması ve iki önemli boğaza sahip olması, denizcilik alanında gelişmesi bakımından çok önemlidir. Dünya ticaretinde en fazla kullanılan yol deniz yoludur. Bu nedenle, ülkemizde deniz yolunun ve limanların geliştirilmesi gerekmektedir. 8333 km kıyı şeridine sahip olan ülkemizde, bölgeler arasında düzenli ve tarifeli yolcu ve yük taşımacılığı henüz gerçekleşmemiştir.

Dünya deniz ticaret filosundaki payımız %1'e dahi ulaşmamıştır. Fakat, son yıllarda sanayi ve ticaretin gelişmesiyle, limanlarımızdaki indirilen - bindirilen yükte 8 - 10 katlık artışlar olmuştur.

4. Hava Yolları

Ülkemiz ulaşımında en az payı olan ulaşım sektörüdür. Çünkü, hava yolu ile ulaşım yüksek sermaye ve teknoloji gerektirmektedir.

Son yıllarda, Türk hava yollarının yanında, özel hava yolu şirketlerinin kurulması hava yolu taşımacılığında önemli artışlar meydana getirmiştir.

Ülkemizde en işlek olan hava limanlarımız İstanbul (Atatürk), Ankara (Esenboğa), İzmir (A. Menderes) dedir. Bunun yanında daha çok iç hat seferleri yapılan Adana, Antalya, Dalaman, Bodrum, Diyarbakır, Erzurum, Malatya, Elazığ, Van, Samsun, Trabzon gibi, 25 ayrı il merkezinde hava alanı bulunmaktadır.

cografya.gen.tr sitesinden alınmıştır.