Türk İnkılabı

Yeni Türk devletinde gerçekleştirilen inkılabın tüm aşamaları ulusal bir nitelik taşır.
İnkılaplar Batı uygarlığına açık ve laik karakterdedir.
İnkılaplar idari, ekonomik ve sosyal alanların tümünü kapsamaktadır. İnkılapların yerleştirilmesi ve halka benimsetilmesi için Takrir-i Sükun Kanunu çıkarılmış, çok partili hayata geçiş bir süre ertelenmiştir.

Halifelik kurumu ve Şeriat Bakanlığı kaldırıldı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarıldı.
Medrese, tekke ve zaviyeler kapatıldı.
Kılık – kıyafet değişikliği yapıldı.
Medeni Kanun kabul edildi.
Maarif Teşkilatı Kanunu kabul edildi.
Anayasaya laiklik ilkesi eklendi.

Medeni Kanun’un Kabulü:  İsviçre yasaları örnek alınarak, Medeni Kanun hazırlandı.

Eğitim ve Kültür
 Tevhid-i Tedrisat Kanunu: Osmanlılarda modern ve geleneksel okulların bir arada varlıklarını sürdürmeleri toplumda kültürel çatışmaların çıkmasına neden olmuştu. Modern eğitimi kurumsallaştırmak üzere Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarıldı. Tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı (3 Mart 1924).
Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun: Tevhid-i Tedrisat Kanunu doğrultusunda, Maarif Teşkilatı (Milli Eğitim Bakanlığı) tüm okulların yönetim ve denetimini üzerine aldı (2 Mart 1926). Yabancı okullarda Türkçe, Tarih ve Coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından okutulması kararlaştırıldı.

Yeni Türk Alfabesi: Arap alfabesinin Türkçe’nin ses uyumuna uymadığı ve okuma – yazmayı zorlaştırdığı gerekçesiyle, yeni Türk harfleri kabul edildi (1 Kasım 1928).

Yeni Tarih ve Dil Anlayışı: Türk tarihinin kökenlerine inmek, Türklerin kurduğu uygarlıkları ve insanlık tarihine yaptıkları katkıyı açığa çıkarmak ve milli tarih bilincini yaygınlaştırmak üzere Türk Tarih Kurumu kuruldu (1931). (Milliyetçilikle bağlantılı)

Eğitim Alanında Diğer Çalışmalar: İlköğretim kurumları yurt çapında yaygınlaştırıldı. Birçok ortaokul, lise, meslek lisesi ve öğretmen okulu açıldı. Üniversite Kanunu çıkarıldı. Üniversitelerde yabancı bilim adamları görevlendirildi. İlkokul çağı geçmiş olan vatandaşların eğitimi için Millet Mektepleri açıldı. Halk eğitimine önem verildi.

Toplumsal Yaşamın Modernleştirilmesi: Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması: Osmanlı’nın kuruluş ve gelişmesinde etkili olan tekke ve zaviyeler zamanla misyonlarını yitirdiler. Çağdaşlaşmanın önünde engel oldukları gerekçesiyle kapatıldılar (1925). (Tekke ve zaviyelerin kapatılması laiklik doğrultusunda bir düzenlemedir).

Kıyafet Değişikliği: Kılık kıyafetlerde birlik sağlamak ve çağdaş görünümlü bir toplum oluşturmak üzere Şapka Kanunu çıkarıldı (1925). (Kıyafet değişikliği laiklik ilkesi doğrultusunda bir düzenlemedir).

Soyadı Kanunu:  Herkesin bir soyadı alması zorunluluğu getirildi. Rütbe, yabancı ırk ve millet adlarını belirten sözcüklerin soyadı olarak alınması yasaklandı. Aynı yıl çıkarılan bir başka yasayla da hoca, ağa, molla, beyefendi, paşa gibi ünvanların kullanılması yasaklandı. (Soyadı Kanunu halkçılık ilkesi doğrultusunda bir düzenlemedir).
Ölçü Birimlerinin Değiştirilmesi: Osmanlılarda çok sayıda ağırlık ve uzunluk birimi vardı. Ayrıca, devlet işlerinde Rumi, dini işlerde Hicri takvim kullanılmaktaydı. Çıkarılan yasalarla Avrupa takvim ve saat sistemi ile ağırlık ve uzunluk ölçülerinin kullanılması kararlaştırıldı. Mevcut alanlardaki ikilikler ortadan kalktı.

Ekonomik ve Ticari Alanda Gelişmeler:
İzmir İktisat Kongresi:  Bunun için de, öncelikle kapitülasyonların kaldırılması gerekiyordu.
Lozan Barış Görüşmeleri sürerken, “ekonominin tüm alanlarında tam bağımsızlık kazanmak, kapitülasyonları kaldırmak ve milli ekonomi sistemine geçmek” üzere I. İzmir İktisat Kongresi toplandı (18 Şubat-4 Mart 1923). Alınan kararlar Misak-ı İktisadi adıyla ilan edilerek, ulusal ekonomik hedefleri belirleyen bir program haline getirildi.

Misak-ı İktisadi’ye göre:
  • Ekonominin tüm alanlarında tam bağımsızlıksağlanacak.
  • Kapitülasyonlarkaldırılacak. Yerli kaynaklara dayalı ulusal ekonomi
  • Gümrük vergileri, yerli üretimikoruyacak şekilde yeniden düzenlenecek.
  • Atölye üretiminden fabrika üretimine geçilecek.
  • Özel sektörü desteklemek üzere bankalar kurulacak.
  • Kredi kurumları kurularak tarım geliştirilecek.
  • Karaborsacılık önlenecek.
  • Özel sektörün güç yetiremediği yatırımları devlet yapacak.
  • Yeraltı kaynakları tespit edilerek işletmeye açılacak.
  • İşçilere sosyal ve sendikal haklar tanınacak.
  • Toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla alınan bu kararlar milli ekonomi programışeklinde yürürlüğe kondu. 1923-1933 yılları arasında bu kararlar doğrultusunda çalışmalar yapıldı.

Tarım:
  • Aşar vergisi kaldırılarak köylünün yükü azaltıldı.
  • Tarım Kredi Kooperatifleri kurularak, köylüye ucuz kredi verildi.
  • Tarım Satış Kooperatifleri kurularak, üretilen ürünlere satış garantisi sağlandı.
  • Tarım bilgi ve becerisini artırmak üzere Ziraat çiftlikleri kuruldu ve Ziraat Enstitüsü açıldı.
  • Köylüye uygun fiyatla araç sağlamak üzere Ziraat Bankası kuruldu.
  • Topraksız köylüyü topraklandırmak üzere toprak reformu yapıldı, fakat başarı sağlanamadı.

Sanayi:
Özel sektörü desteklemek üzere Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarıldı (1926). Fakat, özel teşebbüs büyük sermaye gerektiren alanlarda yatırım yapabilecek güçte değildi. Bu nedenle, “devletçilik“ ilkesi benimsendi. Planlı ekonomiye geçilerek Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı uygulandı (1933).
Ticaret:
 Kabotaj Kanunu kabul edildi (1926). Denizlerimizde gemi işleme hakkının sadece Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğu belirtildi. Kapitülasyonların kaldırılmasıyla başlatılan ticaretin millileştirilmesi süreci tamamlandı. Ölçü birimlerinde Batı standartları benimsendi. Demiryolları millileştirildi. Tüccarlara kredi vermek üzere İş Bankası kuruldu.

Bayındırlık, İmar, Sağlık: Savaşın yıkıntılarını ortadan kaldırarak modern ve kalkınmış bir ülke oluşturulmaya çalışıldı. “Halkçılık” ilkesi doğrultusunda önemli çalışmalar yapıldı. Kara ve demir yolları yapımına, bayındırlık ve imar faaliyetlerine önem verildi. Hastane sayıları artırıldı. Salgın hastalıklarla mücadele edildi.

www.goruntuludershane.com sitesinden alınmıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder